12 Ocak 2008 Cumartesi

ATLAS

Mısır`dan Notlar

I
Kamboçya`daki okulardan birinde cocuklardan `gelecek` konulu bir kompozisyon yazmalari isteniyor.Cocuklardan birinin yazdiklari soyle: `Gelecekte dunyada, ozellikle de Cin`de savas olmasini istiyorum. Sonra ben amerikan donanmasina katilacagim. Beyaz giyecegim. Yabancilari (!) oldurecegim.Polpot`u ailesini, arkadaslarini oldurecegim. Kahraman olacagim. Gemideki tek kambocyali donanma subayi ben olacagim. ` (`Kawabata –Snow Country`)

Gezi dergilerindeki fotograflari bir yana birakin. Dunya oyle bir yer degil. Size yalan soyluyorlar ve yalan o kadar iyi satiyor ki kimse gercekleri okumak istemiyor. Meraklanmayin,ben de burada sefalet edebiyati yapmayacagim. Ama en azindan bir kac ilginc not dusebilirim.

II
Misir`da pecete yok. Hangi restorana giderseniz gidin –cogu bez peceteleri saymazsaniz bes yildizli otel restorani dahil- pecete bulamayacaksiniz. Asuan haric.

III
Ozellikle metroda ama genel olarak butun toplu tasima araclarinda on iki vagon ya da on siralarkadinlarin. Tiyatro bileti aliyorsaniz ornegin ve bir kadinsaniz son dakikada bile olsa en on uc siradan yer bulabiliyorsunuz. Bu resmi bir kural degil.Yani aksini yapmak mumkun. Ama ornegini ancak zaruri kosullarda goruyorsunuz.

IV
DHL bayii bulmak gercekten buyuk mesele. Asuan`daki DHL bayii bu ulkeyi cok guzel anlatiyor. Bayi ayni zamanda donerci. Bu nasil kimlik karmasasidir.

V
Buradaki erkeklerin bir kisminin gelir kaynagi avrupali kadinlar. Aradan yuzlerce yil gecmis olmasina karsin `ozgur`olmayi bir turlu sindirememis modern kadin anlasilan kendisine efendilik edilmesinden hoslaniyor. Karari erkek veriyor, hesabi kadin oduyor. Burada sistem boyle. Bu iliskiler bir iki hafta suruyor ve belirli meydanlarda erkekler dizilip gecen kadinlara laf atarak ve iltifatlaryagdirarak –bir sure sokakta takip edip- tanisiyorlar.

Temel yontem bir sekilde kaybolmus turist kadina yardim edip yolda sohbet acmak. Oyku ise hep ayni: Adam ingilizce ogretmeni. (Bu adamlar en az iki-uc dili cok iyi konusuyorlar.) Bir yabanciyla konusmak her zaman guzel.. vb.. Burada yeterince kalirsaniz sokakta bu oyunu gordugunuzde taniyorsunuz. Uzaktan eglenceli. Bir iki hafta surecek egzotik bir macera.Ben her ne kadar o kadainlar o erkeklere nasil bakabilir anlamak istemiyorsam da anlasilmaz degil.

Acikcasi bunu kesfettikten sonraki gunlerimde sokakta yolum kesildiginde cok egleniyorum. Belki de bu tuzaga hic dusmemis olmamin yegane nedeni bes parasiz olmam ve arap erkeklerinden ve tavirlarindan gercekten tiksinmem.

(Luxor`dan bir dialog :`X: `taslari mi gormeye geldiniz.. Bu kulturu de kesfetmek lazim.`
ben:`taslari gormeye geldim`. X:`Ama gece cikmak eglenmek fena mi yani` Ben: `ben valla taslari gormeye geldim.` vb.. Bunu yapan da gunduz komi, gece saclari joleleyip Brad Pitt edasiyla sokaklara akan gencten bir arkadasimiz…)

VI
Kadinlar –arap kadinlari cok zeki ve alimli. Kapali bile olsalar (ki cogu oyle). Ben de cok ciddiye alinmamasi gereken bir tur hayranlik uyandirdiklarini soylemeliyim , her ne kadar sokakta bir tanesi bana `cehennemde yanacaksin` diye bagirdiysa da. Ilginc bir deneyimdi acikcasi. `A-ha,bu mahallenin delisini de bulduk` diye dusunmustum. Her yerde bir tane bulurum.Bir de sigaraci kadinim var ki dehset. Sokakta bir tezgahi olan deli-sarayli gorunumlu tamamen catlak bir kadin. Sigara almak istiyorsaniz o anda kafasina ne eserse onu odemek zorundasiniz. Bu bazen degisen miktarlarda para bazen yardim bazen elinizdeki bir toka (ben bes sigarayi nazar boncuklu bilezigimle degismek zorunda kaldim mesela- oluyor. Misirlilar icin de ayni seyi yapiyor kadin ve istedigini vermezseniz de kovuyor. Bazen musteriyi sevmiyor ve direkt kovuyor. Ne dedigini hic anlamasam da gunde bir iki kez ugrayip birilerini kovaladigini gormek eglenceli.

VII
Col tezek kokuyor. Piramitler ve cevresi tezek kokuyor. Normalde acilis ve kapanis saatleri var ama kapi gorevlisine iki kurus verip daha erken ya da gec gitmek en iyisi. Gece oralari cok guzel ama ben gercekten kokuya katlanamiyorum. Krallar vadisindeki mezarlarin ici de oyle. O koku katlanilir gibi degil.Dilenciler, bahsis isteyenler,zorla rehberlik edenler..Buralarda her adim para.. Bu arada gercekten merak ettim bu uzayli soylentilerini kim cikatmis diye – von daniken denen o pazarlama dehasiydi galiba- Yok oyle birsey. Yani piramitler insanin aklinin hayalinin nasil yapildiklarini tasavvur edemeyecegi ihtisamda seyler degil. Ama uzaylilarin ince uzun kel kafali seyler olduklari fikrinin Nubya heykel ve resimlerinden geldigini anlamis bulunmaktayim.

VIII
Mar Girgis.. Uzerine sayfalarca yazabilirim. Durrell`in bahsettigi -ya da Nerval`in- Misir orada iste. Ve de Al Qualah ya da Islami Kahire denilen bolgede. (Mar Girgis de Koptik Kahire). Tam da bu nedenle uzerine yazmayacagim, isteyen gitsin gorsun. Misir`da cebinizde 10 dolar varsa krallar gibi yasayabileceginiz bir yer. (Ben Piramitlere 4,5 Misir paunduna – 1 dolardan az ediyor – gittim. Ama otelden ya da tur ajansindan ayarlamaya kalkarsaniz 40 dolardan asagi kapatmaniz zor) Ben yaptiysam herkes yapabilir.

IX
Yemekler harika. Yaglari bizimkilere yakin ve bolge yemekleri de tanidik. Yalniz herseye – ornegin musakkaya bile- yumurta koyuyorlar. Nedeni konusunda hicbir fikrim yok, sevmedim de lakin ben yumurta sevmem. Yemek luks gorunuslu lokantalarda bile cok ucuz. Luks bir lokantayla siradan bir lokantanin farki iceceklerin fiyatlari.

X
Misir`da alkol yok. Yani var tabii ama luks otellerde ya da luks restoranlarin bazilarinda. Sehir icinde alkol sadece adliyenin (high court) karsisinda satiliyor. Gece acik yerlerin bir cazibesi yok- dansoz falan sevmiyorsaniz ozellikle. Hayat aksam 6- gece 11 arasi devam ediyor. Hava ancak bu saatte disari cikmaya elverisli. 11`e kadar sokaklar ana baba gunu. Insanlar cogunlukla fotograflarinin cekilmesine izin vermiyor, izinsiz cekerseniz de sizi gucleri yettigince kovaliyorlar.Yani cok hizli kosamiyorsaniz denemeyin bile.

XI
Kesinlikle anlamadigim birsey. Hersey nereli oldugunuzu soruyor. Zannedersiniz ulke capinda anket yapiyorlar. Masaniza kola getiren garsondan yol sordugunuz adama, metro gisesindeki gorevliye kadar.. Hani ne olacak.. Bir sure sonar turk olmaktan sikilip Uruguay, Nepal, Slovenya gibi ulkelere geciyorum ve lakin yine de cok sikici gunde kirk kere bu soruyla karsilasmak. Neyse en sonunda ingilizce bilmemeyi akil ediyorum da ruhum huzura eriyor.

(Simdilik bu kadar yaklasik 20 gun oldu kuzey batidan-guney doguya.Simdi Tunus~a ucup sahra`da doguya dogru ilerleyecegiz. )

Z. Heyzen Ates

Hiç yorum yok: