1. Havaalanında para isteyen çok olur. Verecekseniz illa, çantanızı taşıyana vereceksiniz. Gümrükte bir eşyanız takılırsa hiç çekinmeden gümrük memurunun eline birkaç kuruş sıkıştırın. -Asla çok büyük para değil, 5-10 dolar arası kafidir- . Ne diyeceğinizi bilirseniz onu bile vermenize gerek yok ama söylemem ne deneceğini.
2. Havaalanından şehir merkezine helikopter ya da hovercraft ile gidiliyor. Helikopter fiyatı 37 dolar. 20dk. sürüyor.
3. Şehir merkezi Cotton Tree. Yol tarifi sorduğunuz kişi sizden tarif için para isteyebilir, şaşırmayın ve hatta doğru tarif almak istiyorsanız verin. Yaygın olarak ingilizce ve kreo konuşuluyor.
4.Cotton Tree aynı zamanda ülkenin sembolü olan ağacın adı. Çevresini el ele tutuşmuş 30 kişi falan anca sarabiliyor.
5. Ulaşım için bir taksiciyle günlük anlaşmak en akıl karı olan. Dolmuş ve otobüs var ama kullanışlı değilller. Taksi çok ucuz. Aslında herşey çok ucuz.
6.Tukkah beach, river number two beach tavsiye gezilebilecek mekanlar. Ben oradayken elmas madenlerini göreceğiz diye gidip vurulan turistler olmuştu. Hani ben söylemiş olayım da. Banana İsland'a gidilmeli ve yolda tekneciden alet edevat kiralayıp balık tutulmalı. Bu da herşey gibi pazarlığa tabi ama 8 dolar civarı birşey tutuyor.
7. Fahişelik her yerde ve her şekilde. Beyazsanız herkes sizinle güle oynaya yatar ve sonrasında da parasını ister. Ortalama fiyatın 70 dolar olduğunu söylediler. (Bu sefer röportaj kapamadığım için tam rakamları bilmiyorum, kadınlarla muhatap olmuyorlar; röportaj için de para vermeyi sevmiyorum çünkü o zaman ne istediğinizi düşünürlerse onu söylüyorlar.) Bir yerde "bu kız benden hoşlandı" falan gibi hayallere kapılmayın. Yok öyle birşey. Bu iş her koşulda parayla çünkü kadınların başka doğru düzgün gelir kaynağı yok. Ama okuma yazma bilmeyenler bile nasıl korunmaları gerektiğini biliyorlar. "Yaşasın emperyalizm"'in buradaki adı parasını verirsen herşey senin.
8. Hemen her barın bahçesinde uyuşturucu satılıyor. Yani çocuğunuzu tek başına Sierra Leone'ye yollamayın -niye yollayacaksanız?!..
9. Gece hayatı 12'de başlıyor. 12'den önce doğru düzgün yer yok. Sabaha kadar sürüyor. Televizyonlarında 10 kanal olmadığı için gece çıkıp içmekten başka aktivite de var diyemem. Her vakit taksi bulunuyor. Gece tarifesi gündüz tarifesi yok, herşey pazarlığa tabi. En pahalı hali bile çok ucuz.
10. Irk ayrımcılığı falan yok. Herkes zenci. Beyazsa da zenci.
Dip not: Geçenlerde biri bana nasıl olup da parasızlıktan yakınıp bu kadar gezdiğimi sordu. Bununla ilgili mailler aracılığıyla soru soranlar da oluyor. Yanıt basit: Kazandığım parayla Türkiye'de yaşamam mümkün değil. Gittiğim ülkelerin hepsi Türkiye'ye kıyasla hayatın çok ucuz olduğu ülkeler. Uzun süreli gittiğimde yeni bir proje gelene kadar elimdeki parayla daha rahat idare ediyorum. Olay budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder