Colonia ve Montevideo
(Colonia’ya neredeyse her hafta sonu gidiyorsam da Montevideo bilgim birkaç günle sınırlı)
- Hemen peçete meselesiyle başlamak istiyorum: Yok. Kağıt peçete kağıdı gibi değil ama inceltilmiş yazı kağıdı gibi –en nefret ettiğim peçete türüdür- peçeteler var restoranlarda.
- Uruguay parası Arjantin’e göre 1’e 7. Az bir miktar daha ucuz olduğunu söyleyebilirim. İlk başta rakamlara alışmak zor oluyor bu nedenle sürekli ABD doları üzerinden düşünmekte fayda var. Döviz kuru gişeden gişeye çok değişiyor, 10 ya da 20 dolarlık parçalarlar halinde bozdurmak en akıllıcası. Turistlerin yoğun olduğu bölgelerle şehrin yaşam alanını oluşturan bölgeler arasında büyük fiyat farkları var. Montevideo alışveriş dışında herhangi bir şey için kesinlikle çekici değil. Alışveriş yapmadığımdan da bir daha yolumun düşeceğini zannetmiyorum. Bir şekilde Kuala Lumpur’u anımsattı. Etnik yapısı büyük ölçüde turistler için sonradan uydurulmuş, başlıca geçim kaynağı antipatik bir alışveriş çılgınlığı olan aptal bir şehir. Tamam, kabul ediyorum, gerçekten çok sıkıldım.
- Colonia ise tam aksine, eskilerin anlattıkları/yazdıkları Bodrum havasında. Kasaba, eski Portekiz ve İspanyol evleriyle dolu. Hipermetrop gözlük camlarını andıran küçük sokaklarıyla sempatik ve dinlendirici. Rio Plata nedeniyle bir zamanlar çok önemliymiş ancak bugün nehrin bulanık ve bok rengi suları kimseye fazla bir şey ifade etmiyor. Balık tutulmuyor (bütün bir gün oturdum ve tek bir balık bile tutamadıysam bu benim değil olsa olsa nehrin hatasıdır). Zaten yiyecek olarak da balık pahalı.. En ucuz yiyecek tavuk.
- Herkes her yerde mate içiyor. Akıllı olanlar metal değil tahta kaplardan içiyorlar. Metal kaplar sıvıyı sıcak tutmak için daha iyi diye düşünebilirsiniz ama bu havada herhangi bir içecek nasıl soğur ki? Kapının önüne su koysam yarım saatte kaynar.
- Colonia’da şehrin ortasında harika şirinlikte ve hiçbir yere gitmeyen ve hiçbir şeyin üzerinden geçmeyen tahta bir köprü var. (Toprağın bir metre üzerinden geçen ve çok da eski olmayan) Kim niye yapmış öğrenemedim. Ama Arjantin’den bahsederken söylemiştim bu absurd bir romanda olmak gibi. Ortada hiçbir yeri bağlamayan –ya da ayırmayan – kapılar, iki ucu açık duvarlar var. “Tabii olur, gerisi yıkılmıştır, ne kadar aptalsın” diye ukalalık etmeyin, onu ben de biliyorum ama görüntü insana bir garip hissettiriyor. Sokak zannediyorsunuz bir anda meydana dönüşüyor, ev zannediyorsunuz çatısının yarısı yok, duvarın arkasında ne var diyorsunuz arkası boş, sağı solu boş, orta yerde bir duvar.. Köprü var, su mu vardı burada diye soruyorsunuz “valla bizim hatırladığımız kadarıyla buraya kadar su geldiği olmadı” minvalinden yanıtlar veriyorlar. Orta yerde dev bir söğüt ağacı var. Colonia kasaba meydanında, Nole yüzünden yarısını süslemişler (Kiliseye bakan tarafı) “niye öbür tarafı da süslemediniz” diye soruyorsunuz “süs bitti” diyorlar. Ee, niye üstümü boş bırakmadınız da bir tarafı süslediniz sadece “akşam ayininden sonra güzel görünsün” diye.. Abartmıyorum.. Herkes aynı Arjantin’de olduğu gibi “fazlasıyla rahat” olduğundan herhangi bir şeyin anlamlı olup olmadığı üzerine de fazla kafa yorduklarını zannetmiyorum. Buralarda yapıyorsunuz, oluyor. O kadar.
- Ulaşım, -en azından Arjantin’den Uruguay’a- çok ucuz ve çok kolay. Buquebus diye bir sistem var. Çok ucuz bilet alabilir ve 3 saatlik feribot yolculuğu yapabilirsiniz ya da az ucuz bilet alıp 1 saatte ulaşabilirsiniz. Asla şehir turu alınmasını önermiyorum çünkü biraz araştırma yapıldıktan sonra gezilmesi kolay yerler. Yemekler Arjantin’le aynı. (Zaten Arjantin’in bir eyaleti gibiler). İspanyolca aksanı aynı.
- Montevideo’da gerçekten de alışveriş merkezleri dışında fazla bir şey yok. Ama konaklama Colonia’dan daha ucuz. Colonia’da ucuza kalmak için en az 5 günlük konaklama ayarlamalı ve iyi pazarlık yapıyor olmalısınız. İyi pazarlık Montevideo ve Colonia da her şeyin anahtarı.
- Barlarda alkolü litreyle almakta fayda var. Litreyle aldığınız zaman –ithal içkilerde bile- çok ucuza geliyor. Ama alkol (eğer şampanyadan bahsetmiyorsak) ucuz zaten. Kasabanın bir de “rock barı” var adı da haliyle “Colonia Rock Bar”. Beatles ve İspanyolca rock çalıyor dersem ne tatta olduğunu anlarsınız. Camisa Negra – ki bizdeki müzik kanallarında veriyorlardı ara ara- Uruguay’da da Arjantin’de en sık duyduğum şarkı. Fena da değil hani.
- Colonia’nın bir de şöyle bir özelliği var: Hazine avı oyunları düzenleniyor. Golf sahalarında kullanılan arabalar gibi ufak arabalarla kasaba içinde terör estiriliyor hafta sonları. Ödülün ne olduğunu açıkçası sormadım ama o arabalardan kullanmayı isterdim. Bir diğer araba güzelliği de kasabada zaten –bence- 60 tane falan araba olması (turistlerinkileri saymazsak) o 60 arabanın da 40 tanesinin eski amerikan filmlerindeki 30’ların çok çok çok güzel arabalarından olması. Bazıları artık işlemediklerinden saksı yerine ya da restoran masası olarak kullanılıyor (arabanın yarısını kesmişler Rolls’un arka koltuğunda oturup yiyorsunuz).
- Colonia Radyosu Arjantin için çok önemli çünkü ne zaman bu ülkede darbe vb. olsa ve basın yayına sansür getirilse dünyada neler olup bittiğini bu radyodan öğreniyorlarmış. Tarih boyunca bu ufacık radyo istasyonu Arjantin için hayati önem taşımış. Aynı biçimde şimdi yıkık durumda olan evlerin bir çoğu da zamanında Arjantin’den kaçmak zorunda kalmış olanların evleri. Koşullar değişince ülkelerine geri döndüklerinden şimdi kasabanın yarısı harap binalarla dolu. İnsanın sürgüne ortalama 3 saat mesafedeki bir yere gidebilmesi güzel bir şeydir herhalde diye düşünüyorum.
- Montevideo Colonia arası otobüsle 1-1,5 saat. Şoförün kafayı ne kadar sıyırmış olduğuna bağlı. Yol fena değil çayır çimen manzarası sevenler için. Evlerin çoğu yıkık.
- Ülkeden deniz yoluyla çıkıyorsanız ayrıca vergi vermek zorundasınız. 2 dolar civarı bir şey. Her iki ülke de yiyecek meyve vb.. geçirmenize izin vermiyor (bir elma yüzünden az on saat beklemek zorunda kaldım).
- Tuvaletler Fransız usulü, Bidet kullanılıyor.
Z.Heyzen
1 yorum:
Yolda kalan otostopçu kızların konulu fake taksi pornolarını indirmeden izle seçeneği mevcuttur.
Yorum Gönder